0212 227 27 83 Reklam Danışma Hattı

Ücretsiz Google Reklam Verme Kılavuzu! Hemen İndir!

E-Ticaret dedikleri de ne ola ki ?

Son yılların moda terimi e-ticaret (e-commerce) şu günlerde Türkiye’de daha fazla tartışılır ve takip edilir oldu. Kolay yoldan para kazanmak, yat-kat-helikopter sahibi olmak isteyenler için bir adet “Acaba girişsek mi ?” modeli oldu ve maalesef olmaya devam edecek.  Eee tabi kolay bir para kazanma yöntemi(!):  Bir internet adresi al,  küçük bir  ofis tut, bir kaç da ucuz maliyetli eleman oturt, bir de ucuz maliyetli bir yazılım aldın mıydı, al sana milyoner olma kapısı.  Bu iş bu kadar kolay işte.

Acaba öyle mi?

Yoksa değil mi?

Yurtdışı kopyaları da olmak üzere etrafımıza baktığımızda her türlü e-ticaret uygulamasını görür olduk. Yahu taşı toprağı altın internet dünyasında binlerle ifade edilen siteler varken ve açılmaya devam ederken, “milletin bir bildiği var” diye düşünüyor insan.  Yani kârlı bir iş olmalı ki millet buraya yatırım yapıyor.

Acaba öyle mi?

Yoksa değil mi?

Buraya nereden geldik?  Konuyu çok fazla uzatmadan gelin bakalım neymiş şu e-ticaret dedikleri.

Wikipedia’ya göre, e-ticaret: Mal ve hizmetlerin üretim, tanıtım, satış, sigorta, dağıtım ve ödeme işlemlerinin bilgisayar ağları üzerinden yapılması.

“Tanım” konusu çok önemli değil aslında, çünkü ilerleyen zamanla birlikte tanım da değişebiliyor.  E-ticaret için şöyle bir tanım da yapılabilir mi ne dersiniz?

“Amacı para kazanmak olan ve internet üzerinde gerçekleştirlen her türlü legal eylem.”

Bu tanımla  sadece b2c (business to customer), c2c (customer to customer) ve b2b (business to business) projeler değil, portaller, anında mesajlaşma uygulamaları ve hatta bir kısım bloglar da e-ticaret kavramı içine dahil edilebilir.

Bu açıdan bakıldığında internet dev bir pazaryerine benziyor. Öyle bir pazaryeri ki içinde başka pazarlar, dükkanlar ve tezgahlar (her anlamda) var.

Türkiye ve E-Ticaret

Günümüz Türkiye’sinde b2c olarak nitelendirilen e-ticaret uygulamalarının sayısı yaklaşık 2,000 civarında. Sayı sizi yanıltmasın! Velhasıl hepsiburada.com, estore.com gibi bir  elin parmaklarını geçmeyen birkaç site  dışında piyasada kendini çok fazla gösterebilmiş güçlü b2c’ler bulunmamakta. 2008 yılı sonu itibariyle en iyi ihtimalle 400-450 milyon Dolar seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ettiğim b2c bazlı e-ticaret hacminin büyük bir kısmı (yaklaşk % 85-90) bu birkaç b2c arasında dönmekte maalesef.

Buraya bir dip not eklemekte fayda var:  Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre Türkiye’de 2007 yılı itibariyle gerçekleşen e-ticaret hacmi  5,537 Milyar YTL  mertebesindeymiş. Çok tartışmalı bir konu olduğu için  burada belirtlilmesinde faydalı olacağını düşündüğüm bir nokta var: BKM’nin açıkladığı rakamlar maalesef tam olarak e-ticaret rakamlarınını ölçemediğimizin kanıtı, zira tam olarak açıklamamalarına rağmen hesaplamada kullandıkları kalemler arasında Mail Order ve Telephone Order harcamaların da olduğu düşünülüyor (Mail Order, Telephone Order (MO-TO): Fiziksel olarak kartın ortamda bulunmadığı harcama şekilleridir. Sigorta yaptırmak, uçak bileti almak, tatil organizasyonu v.s. ).  BKM 2007  ve 2008’in ilk yarıyıl dönemlerini kaşılaştırırken e-ticaretle iştigal eden işletmelerin sayısını da vermiş.  2008’in ilk yarısında 36,015 işletmenin olduğunu söylüyorlar.  Bu sayı gerçek olsa keşke, ama maalesef değil kanıt için etrafınıza biraz  bakınmanız yeterlidir.

 

 

Bu dip not için sonuç: “Türkiye’de, e-ticaret sektöründeki en büyük sorun sektörün ölçümlenemiyor olmasıdır.”

Nüfusu ve potansiyeli itibariyle bizim neredeyse yarımız ölçüsündeki Polonya’da bile 2007 sonu itibariyle 5,000 civarında  b2c ve 2,4 milyar  EUR civarında bir işlem hacmi bulunduğunu düşündüğümüzde durumun an itibariyle Türkiye adına  çok parlak olmadığı ortaya çıkıyor.

Ne yapmalıyız? E-ticaret’e girişmek için doğru bir zaman mı?

Sorulacak sorular ve verilen cevaplar kurum ve kişilere göre değişkenlik gösteriyor.  Herkes kendi kafasına göre cevabı bulduğunu  düşünüp bunun üzerine iş planlarını ve yatırımlarını şekillendiriyor. Genel itibariyle bu derece başarılı(!) bir e-ticaret sistemi oluştuğu için sorulan sorularda ve cevaplarında bir yanlışlık yapıldığını kabul etmek lazım.

Türkiye’de e-ticaretin hala istenilen seviyelere gelememiş olması konusu   üzerinde  sorulacak, yazılacak ve konuşulacak çok şey var. Bu konuları sonraki yazılarımıza bırakalım.

E-Ticaret Neden Önemli?

Peki üzerinde konuşup durduğumuz bu E-ticaret neden önemli?  Bu soruya cevap ararken şunu kendimize sormamız gerekebilir: “E-ticaret olmasa da dünya’da ticaret  yürür mü?”

Bu sorunun cevabı elbette: “Evet”.  Lakin, tıpkı cep telefonu olmadan hayatımızı bir şekilde idame ettiren bizler cep telefonları hayatımıza girdiğinden beri onsuz dışarı bile adımımızı atamıyorsak. E-ticaret de gün geçtikçe gerek kullanıcıya verdiği büyük rahatlık ve kolaylık nedeniyle gerekse satıcı ve tedarikçi açısından muazzam bir dağıtım kanalı halini alması nedeniyle vazgeçilmez bir şekil alıyor.

Son olarak, burada bundan böyle e-ticaret ile ilgili gerek sizden gelen konulara değinmek gerekse doğru soru ve cevapları bulabilmek adına birlikte olacağız.

Sevgiyle ve e-ticaretle kalın!


2 Yorum

  1. son yılların önemli konularından e-ticaret. İlgilendiğim bir yazı idi tşkkürler

  2. Ali Haydar bey’in fikirlerine katılıyorum.
    Ve önümüzdeki dönemlerde nice güzel projelere imza atacağını düşünüyorum.

Yanıtla Fatih YILMAZ


Google Adwords Sertifikalı İş Ortağı Facebook Reklamları Google Analytics Sertifikalı İş Ortağı

Dijital Pazarlamanın Sırları!


Haftalık e-bültenimize ücretsiz üye olun, tüm internet reklamcılığı, online pazarlama içerikleri ile birlikte, yeni dijital pazarlama ürünleri her hafta e-postanıza gelsin! Ayrıca Google Reklam Kılavuzu E-Kitabını da ücretsiz indirin!

E-Bültene Abone Olun