0212 227 27 83 Reklam Danışma Hattı

Ücretsiz Google Reklam Verme Kılavuzu! Hemen İndir!

Baştan Sona cember.net

Türkiye’nin ilk iş ağı platformu; cember.net’in kurucusu ve geliştiricisi Çağlar Erol’la, kendi girişimi ve Türk Internet Girişimleri üzerine bir söyleşi yaptık…

– Merhaba Çağlar Bey, bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz, özellikle cember.net projesine başlamadan önce Çağlar Erol ile ilgili?

1976 Kırşehir doğumluyum. Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği’ni 97 yılında bitirdikten sonra yine aynı üniversitede MBA yaptım. Lisans eğitimim süresince bir taraftan da IBM, Comnet gibi o zamanlar son derece yeni olan Internet sektörünün önde gelen şirketlerinde çalıştım. Elektronik Bölüm Kulübü başkanlığım süresince verdiğim Internet eğitimleri bu alanda Türkiye’de ilklerdendir. Master eğitimim boyunca da İşletme Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olarak çalışarak teknik bilgimin yanında yönetim ve işletme bilgimi de geliştirme olanağı buldum.

Askerliğimin ardından Superonline’da Ürün Geliştirme Sorumlusu olarak çalışmaya başladım. Yani iki yıllık bir aradan sonra yine Internet sektörüne dönüş yapmış oldum. Superonline, Internet’in Türkiye’de yaygınlaşmasına öncülük eden çok önemli bir şirket. Superonline’da çalıştığım bu süreç, benim bu sektörde geniş bir çevre edinmemi ve sektörün inceliklerini öğrenmemi sağladı.

2001 yılında krizin ardından Bilgisayar Mühendisi olan eşimin yurtdışına çıkmasıyla ben de benzer bir arayışa girdim, ve ondan altı ay sonra ben de Accenture Frankfurt ofisinde danışman olarak çalışmaya başladım. Yaklaşık dört yıl boyunca Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde projelerde danışman ve yönetici olarak görev aldım. Accenture bilişim danışmanlığı alanında dünyanın en büyük şirketlerinden biri, ve orada çalışmak gerçekten çok kaliteli bir üniversitede eğitim almaya benziyor. Bankacılık ve otomotiv sektöründeki firmalara yaptığımız projelerde edindiğim deneyim, profesyonel anlamda bana çok şey kattı.

Almanya’dan 2005 baharında döndükten sonra eşimle beraber aklımızdaki bu konsepti hayata geçirmek için çalışmaya başladık, ve Eylül ayında da Türkiye’nin ilk Business Networking platformu cember.net hayata geçti.

– cember.net fikrinin çıkış noktası neydi?

cember.net fikri, Avrupa’da bilişim danışmanı olarak çalıştığımız yıllarda ortaya çıktı. Türkiye’ye dönme planları yaptığımız dönemde, aklımızda bir çok farklı proje vardı. Henüz yalnızca fikir ve iş planı şeklindeki bu projeleri gerçekleştirirken beraber çalışabileceğimiz insanlar aramaya başladık. Ama Türkiye’de bunun ne kadar zor olduğunu o zaman fark ettik. Ülkemizde insanların birbirleriyle iletişimi çok kolay değil. İşbirlikleri, “networking” dediğimiz çevre edinme çalışmaları, yalnızca belirli dar grupların kendi içlerinde olabiliyor. Ancak networking iş hayatı için hayati önem taşıyor. Nitekim biz de istediğimiz kişilere ulaşmakta ya da onların ilgisini çekmekte çok zorlandık.

Bu durum, iş yaşamındaki çok önemli bir açığı görmemize neden oldu. Türkiye’de hayata geçireceğimiz bir online networking platformunun bu alandaki boşluğu doldurarak iş yaşamına hareket getireceğini düşündük, ve cember.net projesini geliştirmeye başladık.

– 2005 yazında siteyi açtığınızda ne tür amaçlarınız vardı? cember.net’in nereye geleceğini hayal ediyordunuz?

Hayalimiz aslında cember.net’in ulaştığı noktalardı.Yani kurulduktan sonraki iki yıl içinde üç yüz bin üyeye ulaşmayı, platformun Türkiye’de iş dünyasında önemli bir etkinliğe sahip olmasını hayal ediyorduk. Bir süre önce cember.net’in geliştirme aşamalarındaki iş planlarına bakıyorduk, ve öngördüğümüz sayıların gerçeğe ne kadar yakın olduğunu görerek biz de şaşırdık.

– Başlangıçta yatırımcı arayışında bulundunuz mu?

Evet yatırım arayışında bulunduk. Ama maalesef bu konuda gerçekten çok zorlandık. cember.net proje halindeyken yatırımcı bulamamamızı şimdi anlıyorum, ama cember.net’in hayata geçişini takip eden birkaç ay içinde platformun gösterdiği hızlı büyüme sonucunda yine de istediğimiz değerlemeler ve şartlarda bir yatırımcı bulmamız mümkün olmadı. Biz de oldukça uzun süre yatırımcısız devam ettik.

– Biraz genel olacak ama sizce her türlü girişim için yatırım gerekli midir?

Yatırım derken dış yatırım demek istiyorsunuz: Hayır değildir. Cebinizde paranız varsa yatırımcısız da başlarsınız. Aileden kalan bir dükkanınız varsa biraz birikmiş paranızdan koyup bir mağaza açabilirsiniz. Daha çok paranız varsa bir maden ocağı alırsınız. İkna edebilirseniz bankadan kredi çekersiniz, borçla başlarsınız. Ama yapmak istediklerinize yetecek paranız yoksa, kredi alamıyorsanız, ya da yalnızca riski paylaşmak istiyorsanız, işte o zaman yatırım/yatırımcı konusunu düşünebilirsiniz.

– Konumuza dönecek olursak, cember.net’i oluştururken en çok zorlandığınız konu ne oldu?

cember.net’i yalnızca eşimle beraber geliştirdik. Bu süreçte aylarca evimizin bir odasında, günde 15-20 saate yakın sürelerde çalıştık. Bu gerçekten zorlu bir süreçti. Devamında cember.net’in gelişim sürecinde binlerce üyenin bulunduğu bir platformun moderasyonunu da kendimiz üstlendik. Moderasyon gerçekten çok zorlu bir şey; insanı çok yıpratıyor. Sürekli birileriyle mücadele halindesiniz, kim bilir hangi sorunla kavga etmek isteyen insanlarla karşı karşıya kalabiliyorsunuz, ve bu psikolojik olarak insanı zorluyor. Bu konuda çok değerli üyelerimizden ciddi yardım da gördük tabii, ama bu yardıma rağmen bizim yükümüz oldukça fazlaydı. Düşündüğüm zaman çok çalışmaktan daha da zor olan şeyin platformun yönetimi olduğunu söyleyebilirim.

– 2006’nın Mart’ına gelindiğinde cember.net’in 50bin üyesi olmuş, ve ücretli üyeliğe geçmiştiniz. Bu erken atılmış bir adım mıydı? Yoksa iş planına uygun bir ilerleme miydi?

Ben ücretli üyeliğe, daha doğrusu somut gelir modeline inanıyorum. cember.net’in kuruluşundan itibaren zaten Altın Üyelik sisteminin olacağını sürekli vurguluyorduk, dolayısıyla bir sürpriz olmadı. Eğer bir yatırımcımız olsaydı bu süreci biraz daha geciktirirdik büyük olasılıkla, ama yine de zamanlamanın çok da erken olmadığını düşünüyorum.

– cember.net’in kurulmasından satışına geçen surede kopma noktaları neler oldu?

Öncelikle Aralık 2005’te yaşadığımız hızlı büyüme süreci, ve tabii bu süreçteki performans zorlukları önemli. Hızlı büyüme olmasını ummakla, buna karşı tedbir almak farklı şeyler. Neyse ki kısa sürede bu sorunları – tüm olanaksızlıklara rağmen – gidermeyi başardık. Ama o süreçte ciddi sayıda yeni üyeyi de hız sorunları nedeniyle kaybettiğimize inanıyorum.

Yatırım aldığımız süreç de önemli. Şirkete bir yatırımın girmesi, çok şeyi değiştiriyor. Öncelikle güveniniz artıyor, riskleriniz azalıyor. Daha rahat hareket edebiliyorsunuz. Hedeflediğiniz büyüme rakamlarına daha rahat ulaşıyorsunuz. Bu da bizim için oldukça önemli bir adımdı.

– Yaklaşık 3 yıl boyunca gece gündüz emek harcadığınız, çocuğunuz gibi büyüttüğünüz girişiminizin satış aşamasına geldiğinde ne tür zorluklar yaşadınız?

Aslında düşündüğüm zaman, yaşadığımız ciddi bir zorluk olduğunu söyleyemem. Her satın alma işleminde olduğu gibi bir hukuki süreç oldu tabii ki, ama bunlar bence işin en keyifli kısımlarıydı. Tabii o günlerde bunun farkında değildim :)

– Kariyeri için çalışma ve kendi girişimini yapma arasında kalan gençlere ne önerirsiniz?

Ben girişimci olmayı en baştan beri düşünüyordum. Diğer taraftan girişimciliğin insanın içinde olması gerektiğini söyleyecek değilim; bunun aksi bir çok başarılı örnek var. Ben yine de bir çok zorluğu yaşamamak için, okul sonrası birkaç yıl iş tecrübesinin çok önemli olduğuna inanıyorum. Bu tecrübeler, iş hayatında başarı olasılığını ciddi şekilde artıracaktır. Okulda size çok da parlak gelmeyen bir fikri, yalnızca girişimci olmak için proje haline getirmek, okul sonrası çok değerli yıllarınızı boşa geçirmenize neden olabilir. Diğer taraftan eğer böyle bir istek varsa 30 yaşına gelmeden, çocuk sahibi olmadan (çünkü bu riski çocukla almak çok daha zor) böyle bir denemenin de mutlaka yapılması gerektiğini düşünüyorum.

– Son olarak sizce internet girişimcilerinin projeleri adına atması gereken ilk adımlar nelerdir?

İlk olarak yol haritası çizilmeli, ve 2 farklı çıkış yolu net olarak konmalı. Bunlardan birincisi iyi durumda en sonda projenin nasıl satılarak çıkılabileceği (ki yatırımcı için de bu çok büyük önem taşır), ikincisi de başarısızlığa ne zaman / hangi koşulda karar verileceği. Bu ikinci çıkış düşünülmezse, birkaç yıl sonra size ciddi ağırlık yapan, yaşamınızın önemli yıllarını “harcadığınız” bir projeyle baş başa kalabilirsiniz.

Benim açımdan gelir modelinin de ilk günlerden netleştirilmesi faydalı. Yurtdışında buna aykırı bir çok örnek olsa da, ben para konusunun Türkiye’de net olması gerektiğine inanıyorum.


1 Yorum

  1. çok güzel bir röportaj daha. cember.net ve çağlar erol’un, türk web girişimciliğinin gelişmesinde çok önemli bir kilometre taşı olduklarına inanıyorum. ben bu başarı hikayesini, webi ciddiye almayanlara çok sık anlatıyorum.

Trackbacks/Pingbacks

  1. Köpekler Aşkına! - Web Girişim - [...] gelecek vaad ediyor… Özellikle de kriz ortamında Çağlar Erol‘un da dediği gibi “Ben ücretli üyeliğe, daha doğrusu somut gelir…
  2. Editörden - Web Girişim - [...] ağı Xing’e 4.36 milyon euro’ya satılan, Türkiye’nin ilk iş ağı platformu cember.net‘in kurucusu Çağlar Erol; Türkiye’de ve Türk internet…

Yorumunla değer kat...


Google Adwords Sertifikalı İş Ortağı Facebook Reklamları Google Analytics Sertifikalı İş Ortağı

Dijital Pazarlamanın Sırları!


Haftalık e-bültenimize ücretsiz üye olun, tüm internet reklamcılığı, online pazarlama içerikleri ile birlikte, yeni dijital pazarlama ürünleri her hafta e-postanıza gelsin! Ayrıca Google Reklam Kılavuzu E-Kitabını da ücretsiz indirin!

E-Bültene Abone Olun