Last.Fm Nedir?

“Bir müzik devrimidir”. Bu bizim sözümüz değil, ancak bir çok kişiye göre gerçekten Last.Fm bu şekilde tanımlamakta. Gerçekten de, “her insan dilediği müziği dinleyebilir!” zihniyetiyle yola çıkan sistemin en önemli amacı, müzik severleri sevdikleri sanatçılarıyla, sanatçıları hayranlarıyla en kısa yoldan buluşturmak; insanların müzik zevklerini birbirleriyle paylaşmalarını sağlamaktır.

Sistemi üye olmadan kullanabilirsiniz. Yani anasayfadaki arama kutucuğuna dinlemek istediğiniz albüm, şarkı veya şarkıcıyı yazıp ilgili sonuçlara ulaşarak müzik dinleme isteğinizi tatmin edebilirsiniz. Ancak Last.Fm’in tadı, üye olunduğunda ortaya çıkmakta. Zira üye olursanız, hiç tanımadığınız bir kişiyle sırf müzik zevkleriniz uyuşuyor, aynı sanatçıyı seviyor veya aynı ritimde tempo tutuyorsunuz diye arkadaşlık kurabilir ve kurduğunuz arkadaşlıklarla müzik dağarcığınız geliştirebilir, hatta onların müzik zevklerini geliştirmelerine yardımcı olabilirsiniz. Yani bir nevi müzik kardeşliği yaparsınız! Profil sayfanız, sizin müzik zevkinizi anlatmaya yeter de artar bile!

Sistem Nasıl Çalışıyor?

Dedik ya, basit bir arama mantığı ile dilediğiniz sanatçı, albüm ve şarkı arasından dilediğinizi kolayca seçebiliyorsunuz ve anında dinlemeye başlıyorsunuz. Dilerseniz klipleri izleyebiliyorsunuz. Ya da oluşturulan radyo kanallarından dilediğiniz programı, kesintisiz müzik mantığıyla dinleyebiliyorsunuz. Profil sayfanızda arşivlerinizi, günlük dinlediğiniz parçaları, favori sanatçılarınızı, albümlerinizi ve şarkılarınızı saklayabiliyorsunuz. Müzik zevkini beğendiğiniz arkadaşlarınızı görebiliyor, onların profillerine ulaşabiliyorsunuz. Ve tabi ki onlarla mesajlaşabiliyorsunuz…

Last.Fm’i Kimler, Nasıl Kurmuş?

Bu soruyu Last.Fm şu şekilde cevaplıyor; “20. yüzyılda, Felix Miller ve Martin Stiksel, görevi bağımsız müzikleri onları duymak isteyen insanlara ulaştırmak olan çevrimiçi bir plak şirketi işletiyorlardı. Birkaç yıl sonra, üniversite öğrencisi Richard Jones Audioscrobbler adını verdiği bir projeyle kendisinin ve arkadaşlarının bilgisayarlarında neler dinlediklerini izlemeye başladı. Last.Fm bu fikir ve arzuları bir araya getirdi. Neyse ki, bugünlerde olay dünyayı Felix’in müzik zevkine mahkum etmektense, insanların müziklerini kendilerinin seçmesine izin vererek dönüyor (yoksa hepimiz Elvis ve Japon sört garajı dinliyor olurduk).”

Felix, arkaplanında da sürekli olarak online ortamda müzik ile alakalı işler yapmak isteyen birisidir. Bu bağlamda Martin ile tanışmadan önce de bu konuda kafasında sürekli planlar kuran bir müzikseverdir. Martin’le tanışmalarının ardından bu işi somutlaştırmak istemişler ve işe 2002 yılında insine.net ile başlamışlardır. Daha sonra, Richard ile tanışmaları, kafalarındaki “sosyal paylaşım” projesini hayata geçirmelerine olanak tanımış ve ufak bir ofiste, 2005 yılında Richard’ın geliştirdiği Audioscrobbler isimli yazılım ile kendi projelerini birleştirerek Last.Fm için çalışmaya başlamışlar. Sonrasında onları biraz zorlayan durumlarda kalmalarına rağmen, işe olan bağlılıkları ile Last.Fm’i büyütmüşler ve kendi ayakları üzerinde durmayı beceren bir yapıya kavuşturmuşlar.

Ancak asıl uçuş, 30 Mayıs 2007’de gerçekleşmiş. Bunun öncesinde Last.Fm, bir Alman yatırımcı olan Mr. Stefan Glaenzer için, Almanya dışına açılmak ve daha global bakabilmek için, ve birazcık da Glaenzer’in deyimiyle “yönetmekten çok anlamayan tıfıllara” yardımcı olmak (!) amacıyla, 22 milyon (GBP)’luk bir yatırım almış.

Glaenzer, üniversite yıllarında DJ’lik yaptığı için çok severek kullandığı Last.Fm’e, sırf Felix, Martin ve Richard’ın hissettikleri tutku ve arzu nedeniyle, e birazcık da üniversiteden sonra geçirdiği 15 senenin acısını çıkartmak için yatırım yaptığını belirtir.

Glaenzer’e sorulan en önemli soru, Alman internet sektörü gibi Avrupa’nın en gelişmiş alanlarından birisi dururken, neden İngiltere’yi tercih ettiğidir. Glaenzer bu soruyu, “global düşünmek gerek” diye cevaplıyor. Yani 100 milyon Almanca konuşan insan varken, milyarlarca İngilizce bilen kişiye karşı bir şeyler üretmek gerektiğini ve üzerinde durulması gereken konunun da bu olması gerektiğini belirtiyor.

Bu sayede gencecik çocuklara, özellikle para yönetimi konusunda yardım eden Glaenzer, şirketin daha büyük sulara açılabilmesi için, piyasasının Avrupa’nınkinden en az 2 kat büyük olduğunu belirttiği Amerika’dan CBS firması ile anlaşıyor ve Last FM’i 2007 Mayıs’ta, tam 140 milyon pound’a (GBP) satıyorlar.

Şu anda New York ve Londra’da ofisleri olan Last.Fm, 6.000’den fazla çalışanı ile internet kullanıcılarına müzik dinleme keyfini sonuna kadar yaşatıyor.

Last.Fm Neden Tuttu?

Bugün Türkçe dahil 12 dilde yayın yapan site, neredeyse dünyanın her yerinden üyesi olan bir sistem olmayı başarmış bir durumda. Hal böyle olunca tüm girişimci adaylarının ağzını sulandıran fikrin nasıl tuttuğu konusunda bir çoğumuz kafa patlatıyoruz.

Aslında bu sorunun cevabı basit, çünkü Last.Fm, kullanıcılarına müzik dinlemeleri adına sınırsız özgürlük tanıyan bir sosyal müzik platformu. Kullanıcılarının diledikleri müziğe, diledikleri anda ulaşmalarını sağlayan bir yapıya sahip. Bunun yanında müzik konusunda birilerine ahkam kesmenizi sağlıyor. Bu ahkam, seçtiğiniz kişinin sizin en sevdiğiniz sanatçı olma imkanı bile var! Kullanımı oldukça basit olan sitenin, işte tüm bu özellikleri, tutmazsa yazık olur dedirtiyor…

Last.Fm Nasıl Tutmaz?

Proje tuttu bir kere. Bu sorunun bir cevabı yok o nedenle. Ancak bu soruyu şu şekilde değiştirelim; “Last.Fm Popüler Kalabilmek için ne yapmalı?”. Sonuçta kendi alanında zirvede olan bir projeden bahsediyoruz ve gerçekten zirvede kalmak, her zaman için oraya çıkmaktan daha çok efor gerektiriyor. Bu nedenle Last.Fm’in en önemli özelliği olan “içeriği”ne iyi bakması ve onu güncel tutması gerekiyor. Aksi takdirde benzerleri, sollama yapmak için bekledikleri bu arabayı geçmek için her şeyi yapacaklardır…

Weboha Der ki…

Last.Fm, insanın günde en az bir kez girmek isteyeceği bir oluşum. Zaten başarısı da buradan geliyor. Online müziği içinize sine sine dinleyebileceğiniz bu oluşumu kullanmıyorsanız, vakit kaybetmeden denemenizi tavsiye ederiz…